Ölümcül bir gün geçmiyor yeniBir virüs Bir daha görüşmeyelim. Zoonotik bir hastalık yani hayvanlardan insanlara bulaşan ölümcül bir virüs olan maymun çiçeği (mpox), covid sonrası sıklıkla duyduğumuz bir virüs. Hayatımıza en son giren, tedavisi ve aşısı olmayan ve Tanzanya’da ölümlere neden olan Marburg virüsü oldu. Peki bu virüsler neden ve nasıl ortaya çıkıyor? Gelin detayları öğrenelim ve insanoğlu olarak burada bize düşen payın ne olduğunu görelim.
Kaynak:https://www.science.com/bird-flu-mpox…
Ateş, halsizlik, deride şişlik ve kabuklanmalara neden olan Mpox, maymun çiçeklerinden kuş gribine kadar salgınların bitmediği bir dönemden geçiyoruz.
Peki, günümüzde virüs salgınlarının görülme sıklığı artıyor mu? Yoksa COVID salgını sırasında geliştirilen teknolojiler sayesinde salgınları tespit etmede daha mı ustalaştık? Cevap ikisinden de biraz olabilir.
Virüslerin nasıl ortaya çıktığını anlamak için Dünya’daki yaşamın başlangıcına geri dönmemiz gerekiyor.
Hayvanlardan insanlara bulaşan hastalıklara “zoonoz” adı verilir. Ortaya çıkan bulaşıcı hastalıkların yaklaşık yüzde 75’inin nedeni zoonozdur.
Bununla da kalmayıp elbette şehirleşme yüksek nüfus yoğunluğuna da yol açarak virüslerin yayılması için ideal bir ortam yaratıyor. Tüm bunlara ek olarak iklim değişikliği de virüslerin yayılmasına katkıda bulunuyor.
Kasaba ve şehirlerin hızla gelişmesi nedeniyle, temizlik ve sağlık hizmetleri gibi altyapıların nüfus için yetersiz olması elbette virüslerin daha kolay yayılmasına neden olmaktadır.
SARS-CoV-2’nin (COVID’ye neden olan virüs) ortaya çıkışı hiçbir virologu şaşırtmadı. Beklenmedik olan, COVID salgınının ölçeği ve virüsün yayılmasını sınırlamanın zorluğuydu.
Bilim, salgınları ve virüsün evrimini izlemek için yeni virüs tespit formüllerinin geliştirilmesine yol açan COVID pandemisi sırasında benzeri görülmemiş bir hızda ilerledi.
Bir bireye bir virüs bulaştığında, o virüsün genetik materyalinin bir kısmı genellikle tuvalete atılır. Atık su, genellikle hastanelerdeki vaka sayısı artmaya başlamadan önce, bir bölgedeki enfeksiyon sayısının artıp artmadığını gösterme gücüne sahiptir.
COVID’in tanık olacağımız son salgın olacağını düşünmek gerçekçi olmaz. Ama bir dahaki sefere daha hazırlıklı olacağımıza inanmakta sorun yok.